13 Ağustos 2008

En cool haftasonu

Le Cool'da yayınlandı.

Streetwaves

SakinStreetwaves bir exchange festivali. İstanbul 2010 ekibi Avrupa Kültür Başkenti (AKB) olmasına 2 seneden az kalmışken diğer AKB'lerle ortak çalışmaları sürüyor. 2008 AKB'si Liverpool'un Streetwaves festivaline Türkiye'den Galatasaray Lisesi'nden Karavan grubu katılırken, burada da Caddebostan sahilinde Karavan'ın yanı sıra İngiliz gruplar The New Haze, Apsen Grove, Beaker Folk of the Bronze Age sahne alacak. Kapanış performanslarını ise Hayat isimli leziz albümleriyle dikkatleri üzerinde toplayan Sakin ve Mor ve Ötesi yapacak. Yanlız konserin 18:00'da başlayıp 23:30'da biteceğinizi belirtiz, geç kalmayınız. Migros'tan biralarınızı alıp çimlere kurulup konserin keyfini çıkartınız!


Ada'da Gevende

Bu cumartesi gecesi saat tam 21:00'de Kabataş'tan bir tekne kalkacak, ama bu teknen yolcularının çevredekilerden çok farklı bir amacı olacak. Şarkılar türküler derken Büyük Ada Prenses Koyu'na demir atılacak, sahnede Gevende, mindelerin üzerinde bizler, mangalda pişen köftenin kokusu, ellerde bira, DJ kabininde DJ at Work ve Harun İzer, Playstation, denizin ferahlığı derken sabahın dördüne kadar arkadaşlarla kakara kikiri ve dönüş vakti. Yanaşan iki tekneyle isteyen Kabataş'a isteyen Bostancı'ya, evin yolu tutula!


Lounge 102 The Birthday

Üzülerek bildiriyoruz ki festival sezonu kapanıyor. Kıppır kıpır bir haftasonunu bize yaşayan Global Gathering'in ardından, Chill Out sonrasında gelen yoğun talebe dayanamayan Lounge 102 yazın son festivalini takdim ederek doğumgününü dinleyicileriyle kutluyor. Boğaz'daki muhteşem konumuyla Sepetçiler Kasrı'nda manzaraya karşı Sebastien Tellier'in insanın ruhuna dokunan parçalarını ya da Nouvelle Vogue'ın bossa nova tarzında yorumladığı new wave'in en iyi örneklerini, keyifli bir pazar gününde dinlediğinizi hayal edin. İtiraf edin bu hayır diyemeyeceğiniz bir teklif. Figli Di Madre Ignota ve Dzihan & Kamien'in de performans sergileyeceği bugünde müzik 16:00'da başlayacak. İyi ki doğdun Lounge 102!

6 Ağustos 2008

Björk live @ Kuruçeşme Arena İstanbul








5 Ağustos 2008

Tadı damağımızda kalan Björk

Medyakronik.com'da yayınlandı.

Kuruçeşme Arena’da Björk’ün estirdiği fırtına kısa sürdü, ama tek kusur kısa sürmesiydi.



Björk’ü bana ilk dinleten kişi babamdı. Küçükken beni Pink Floyd’lar Supertramp’ler dinleterek büyütmüştü, 1997 çıkışlı Björk albümü Homogenic’i de elime o tutuşturmuştu. Homogenic ve Madonna’nın 1998 çıkışlı albümü Raf of Light hayatımın en önemli albümlerindendir. Björk dendi mi aklıma ilk Homogenic gelir. O kadar çok severim ki o albümü, diğer albümlerini de çok beğenmeme rağmen onun kadar dinlememişimdir.

Lenny Kravitz konserinden dört gün sonra Kuruçeşme Arena’ya tekrar ayak bastığımda karşılaştığım manzaraya şaşırdım. Çünkü konserin başlamasına neredeyse bir saat kalmıştı ve alandaki “kalabalık” tek tek sayılabilecek kadardı. Arkadaşımla beraber 300 YTL’lik biletle girilebilen sahne önünün hemen arkasına, sahneyi görebileceğimiz en uygun noktaya kurulduk ve konserin başlamasını bekledik. Arena, konser başlayana kadar doldu dolmasına ama Lenny Kravitz’deki kalabalık yoktu, hatta dolmayan sahne önünü doldurabilmek için arkadaki şanslı seyircilerin girmesine izin verdiler. Biz de onlardan biri olduk, en öndeki muhteşem yerimizi kaptık. (Kolonların hemen önündeki bu yerin tek kusuru, bas sesleri titreyen ciğerlerimizde hissetmek olacaktı.)

Konser beklenen saatten on dakika sonra başladı. Björk’ün on kişilik bandosu (Wonderbrass) tek sıra halinde sahneye çıktı, arkalarından hoplayıp zıplayarak Björk geldi, ağzında son albümü Volta’nın giriş parçası Earth Intruders’ın sözleriyle. Kırmızı ve lameli ilginç elbisesi, parlak taytı, çıplak minik ayakları, minik boyuyla ve dev sesiyle karşımızda duruyordu. Kimseye benzemiyordu, yine orjinaldi. Sahneyi süsleyen bayraklar mor ve kırmızı ışıklarla renklendiriliyordu. İlk parçada sahneden yükselen alevler tüylerimizi ürpertti. Seyirciyle iletişime girmekten kaçınan Björk sevilen parçalarını ardı ardına seslendirdi. Parçaları da albüm versiyonlarından daha farklı bir şekilde yorumladı; bazılarını da sadece üflemeli enstrümanlar kullanan on kişilik bandosu eşliğinde seslendirdi.

Sırasıyla Hunter, Pagan Poetry, Desired Constellation, The Pleasure Is All Mine, Joga, Overtrue, Immature, Army Of Me, Triumph Of Heart, Five Years, Cover Me, Wanderlust ve Hyperballad’ı seslendirdi. Bir parçasında ellerinden beyaz iplikler saçtı, sürekli dans etti, elleriyle parçaların ritimlerine eşlik etti, ponpon benzeri ipe bağlı aksesuarını salladı ve Pluto ile sahneden ayrıldı. Performans konserden çok bir ayini andırıyordu, biz Björk’e tapan hayranları, o da ayin yöneticisiydi. Zaman zaman kendinden geçtiğini hissettik Björk’ün. Ve elbette kendimizin de!

Bise, Anchor Song ile başlayan Björk kapınışı son albümünden Declare Independence ile yaptı, parçaya başlamadan önce söyleyeceği son parça olduğu haberini de verdi. İzlandalı, turnesinin daha önceki ayaklarında bu parçayı Çin’deyken Tibet’in bağımsız olmasına, Tokyo’da ise Kosova’nın bağımsızlığına ithaf etmesiyle tartışmalara yol açmıştı. (Bu olaylar sonrasında Björk’ün Sırbistan’daki Exit Festival performansı iptal edildi, Çin’de Björk’ün web sitesine ereşim yasağı koyuldu). İstanbul’da ise politik mesajlar verme gereği duymadı sanatçı. Sahnenin arkasından yansıyan, aynalarla sahnede zikzaklar oluşturup gökyüzüne dağılan yeşil lazerler, üstümüze uzun bir süre yağan konfetiler, müziğin doruğa ulaşan temposu, güçlü baslar ile mükemmel bir kapanışla sahneden indi.



Sadece 1,5 saat süren konserin tadı damağımızda kalmış, Björk’e, ekibine, parçalarına, zıplamalarına, transa geçmesine doyamamıştık. Ayin bu kadar kısa sürmemeliydi. Daha Bachelorette, All Is Full Of Love dinlemeliydik. Belki seyircinin durgunluğundan, belki dikkatini dağıtan fotoğraf makinelerinden rahatsız olmuştu (İtiraf ediyorum, en önden bolca fotoğraf ve video çektim). Her ne kadar kısa sürse de, izlediğim en iyi beş konser arasında yerini aldı.

Björk’ü bir kez daha dünya gözüyle görebilmek dileğiyle. (Bu arada Volta Tour iki konser sonra bitiyor. 7 Ağustos’ta Portekiz’de, 15 Ağustos’ta son konserlerini verecek olan Björk, The Dull Flame of Desire adlı parçasının single’ını eylül sonu yayınlamaya hazırlanıyor. Parçada Anthony Hegarty vokaliyle sanatçıya eşlik ediyor.)