3 Mart 2008

Jay mi Pablo mu?

Bu röportaj 8 Haziran 2008'de yapıldı, Basatap.com'da yayınlandı.

House müziğin önemli isimlerinden Jay West aka Pablo Sebetta’yı, Crystal’da çalmadan önce soru bondardımanına tuttuk. Yeni hastalıktan kalktığı için biraz yorgun gözükse de Jay, Crystal öncesi Dinamo'nun stüdyosunda da bir saat boyunca çaldı ve sonrasında neşeli tavırlarıyla sorularımızı cevapladı.

jay west
MD: İsmin Pablo Sabetta olmasına rağmen neden Jay West ismini kullanıyorsun? Bu isim nerden geliyor? Sana hangi isminle hitap edelim?
JW: Bana Pablo demen beni çok daha mutlu eder, çünkü ismim bu. Jay West ismini daha Amerikan bir sound'u olduğu için kullanıyorum, daha global bir isim. İsmim Pablo Sebetta olduğu için bir çok insan telaffuz etmekte zorluk çekiyor. Uyduruk bir isim geldiği belirli bir yer yok, Amerikan pazarı için çok uygun.

MD: Hala Arjantin’de mi yaşıyorsun?
JW: Evet Rosario Ajantin’de yaşıyorum. Çünkü ülkemi çok seviyorum ve başka bir yere taşınmaya henüz hazır değilim.

MD: Arjantin’de müzik ortamı nasıl peki?
JW: House müzik ortamı olduğunu pek söyleyemem. Elektronik müzik var, ama progressive, techno, trance ve house gibi tarzları aynı kulüplerde duyabiliyorsunuz. İnsanlar daha bir tarz seçip onu tanımlamaya hazır değil. Aslında bu iyi de bir şey, çünkü Creamfields gibi kulüplerde house müzik çalabiliyoruz, ama sadece house fanlarına çalamadığım için biraz yalnız hissetmiyor da değilim!

MD: Neden tek bir plak şirketiyle anlaşmak yerine farklı birkaç şirketle çalışıyorsun?
JW: House müzikte hep bağımsız (indie) plak şirketleriyle çalışıyoruz. EMI ya da Sony gibi büyük plak şirketleri daha büyük bütçelere sahip oldukları için turlar ve merchandising’e ve bütün sürece para yatırabiliyor. Bağımsız plak şirketleri 1-2 ayda bir plak yayınlayabiliyor. Bu sebeple sanatçılar olarak house müziğin farklı varyasyonlarını yakalamış plak şirketlerine müziğimizi dağıtıyoruz. Kendi plak şirketim de var, kendi şirketimden de müziğimi yayınlıyorum ama bazen müziğimi farklı sound'ları olan şirketlerden çıkartmayı tercih ediyorum.

MD: Biyografinde kendine özel bir tarzın olduğu yazıyor, nasıl bir tarz bu?
JW: Biraz Arjantinli olmamdan kaynaklanıyor bu. Daha geniş bir seyirciye çalmaya alışığım. Minimum2.000 kişilik mekanlarda çalıyoruz, bu 15.000'e kadar çıkabiliyor. Bu sebeple tarzım tipik Amerikan DJ tarzından farklı. Underground house dünyasında çoğu DJ aynı parçaları çalar. Ben daha farklı, daha eklektik, geniş kitlelere daha uygun olduğunu düşündüğüm bir tarzım var. Bu sebeple sound'um biraz daha funky ve disco için ve organik enstrümanları da müziklerimde kullandığım için house müziği çok dinlemeyen insanlar bile bir şeyler kapıp dans edebiliyor.

MD: 4 yıl boyunca Miami’deki Winter Music Conference’a (WMC) katıldın. Buradaki tecrübelerden biraz bahseder misin?
JW: WMC birlikte iş yaptığın ya da yapabileceğin insanlarla tanışmak için çok iyi bir fırsat. Plak şirketi sahipleri, DJ’ler ile tanışmak ve tecrübeleri paylaşmak açısından çok önemli. Parti etkinliği olarak görmüyoruz WMC’yi pek; networking, plak şirketlerinden yeni müzikler almak, kendi müziklerimizi diğerleriyle paylaşmak için gidiyoruz. İlginç olan şey bu işle ilgili tanışmak istediğin herkes gerçekten orada oluyor! Partiler açısından çok iyi olduğunu söyleyemem, çünkü o kadar çok parti oluyor ki onları doldurmakta güçlük çekiyoruz.

MD: House dışında ne dinlersin?
JW: Dinlediklerimin sadece %20’sinin house olduğunu söyleyebilirim. Geriye kalanlar world music, çok bilinmeyen gruplar, disco, pop… House müzik öyle ki diğer tarzları da dinlemek yararlı oluyor.

MD: Peki yeni favorilerin neler?
JW: Jamie Cullum’u ve Jamie Lidell’i çok seviyorum. Bu yeni grup Justice harika. Aklıma başka gelenler Brooklyn Funk Essentials, Dorfmeister... Biraz old school bir insan olduğum için 80'leri çok sevdiğimi de söylemeliyim.

MD: En çok seni etkileyen ve unutamadığın performanslardan bahseder misin?
JW: En sevdiğim performanslar Arjantin'de Rosario’da oldu, havuz partileri yapıyorduk, orada ilk havuz partilerini biz yapmaya başlamıştık. Akşam 8’den sabah 7’ye kadar süren çok çılgın partilerdi. Açık havada en iyi arkadaşlarımla birlikte olduğumdan dolayı en keyifli performanslarım bu havuz partilerinde oldu diyebilirim, ama maalesef artık havuz partileri çok yapılamıyor polis yüzünden, çünkü polisler elektronik müziği uyuşturucuyla bağlantılı görüyor. Her ne kadar bu yarı doğru olsa da kullanmayanları rahat bırakmaları lazım.

MD: Müzik dışında ilgi alanların nedir?
JW: Futbolu çok seviyorum, takımımı takip etmek için her yere giderim. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Çok spor yapıyorum. Politik konularda okumayı seviyorum.

MD: Ee yeni projeler var mı?
JW: Oldukça var aslında. Şu ara burda Türkiye’deki arkadaşlarımla Funkfield’dan bir şeyler yayınlamayı konuşuyorum. Kendi şirketimden çıkaracaklarım var, Agave Recordings’den var, birçok remix çalışması var. Müzik yayınlamanın zor olduğu dönemde birçok iş yapabildiğim için kendimi çok şaslı hissediyorum.

MD: İstanbul’a gelmek burda dolaşmak nasıldı?
JW: Harikaydı. Çok samimi söylüyorum, geldip de en çok sevdiğim yerlerden birisi burası. Doğu kültürünü de görmüş olmak mutlu etti beni. Aslında burası biraz da Arjantin gibi, çünkü Avrupa ve Amerika’da insanlar daha soğuk. Burada gerçekten kendimi evimde gibi hissediyorum. Şehrin güzelliğine de diyecek şey yok, gerçekten mükemmel. Umarım en yakın zamanda tekrar gelirim.

MD: Aslında biraz bahsettin ama, Funkfield ile bağın nedir? Nasıl tanıştınız?
JW: Miami’de Uğur’la (Bayram) tanıştım, WMC’de. Ayrıca Los Angeles’ta görüştük bir parti için beni çağırmışlardı. Ayrıca Discouraged Ones’ın da büyük bir hayranıyım. Uğur’la tanıştık, konuşmaya başladık ve şimdi burdayım, çok iyi projeler üretme yolundayız. Kendi plak şirketim için de Gür’le (Discouraged Ones) çalışmayı planlıyorum, bakalım neler çıkacak.

MD: Kendi plak şirketin Flavor Recordings’de işler ne alemde?
JW: Birçok şirketin yaşadığı gibi dağıtım sorunu yaşıyoruz. Canlı müzik gibi yeni orjinal projelere imza atmayı planlıyoruz. Bang Bang isimli yeni bir grupla yeni anlaştık, Güney Afrika’dan, vokali oldukça iyi. Benim yeni EP’im çıkacak, ilginç remix'ler olacak içinde. Arjantin’den arkadaşım Manuel’in yeni çalımalarını yayımlayacağız. Kinky Movement, Little Man, Avustralya’dan Lemon X gibi yeni sanatçıların da işleri Flavor’dan çıkacak. House müzik tekrara çok açık olduğu için seçimlerimizde plak şirketi sahipleri olarak dikkatli olmaya çalışıyoruz. Bu yüzden Güney Amerika, Güney Afrika ve Avustralya gibi ülkelerden isimlerle anlaşıyoruz.

0 comments: